Sayfalar

18 Ocak 2015 Pazar

"bi'takım parasal mevzular"a evrenden (?) hızlı yanıtlar

Sabah gözümü açtığımda ilk olarak aklımdan gece yazdığım yazı geçti ve bi' gülümsedim önce. Sonra içerik aklımdan geçince biraz yadırgadım kendimi. Yani kendimi yadırgayacağım şeyler yazmadım aslında ama aylar sonra yeniden bu kadar detay vermek hiç aklımda yokken yazı kendi kendine oraya aktığı, yazının altındaki metinde de -sadece birkaç cümle eklemek üzere başlamışken- epey kapsamlı bir açıklama ve çağrı yaptığım için pişmanlığa benzer bir şey hissettim nedense.

Ama sonra hemen dedim ki kendime "böylesine bir anda içinden çıkıvermiş bir şey yanlış olamaz, sıkıntı yok." ve rahata erdim.

Gecenin o saatinde yayımladığım yazı, şu ana kadar tahmin edebileceğimden çok daha fazla kişi tarafından okundu, ona ayrı şaşırdım. Ayrıca yaptığım çağrıya o kadar hızlı dönüşler aldım ki! Önce gece, bir arkadaşım feysbuktaki paylaşımımın altına önümüzdeki ay başında bana hediye göndereceğini yazdı. Sonra sabah, o yazıda bahsettiğim ve durumu sıkışık olduğu için -kelimeyi çok sevmesem de- borcunu ödemekte zorlanan arkadaşım 200 TL göndereceğini haber verdi (yazıyı okuduğu için mi, hiçbir fikrim yok). Şimdi de e-postalara baktığımda tanımadığım iki kişinin bana para armağan etmek istediğini, bir kişinin ise -şimdi detayları anlatması zor, ben de tam anlayamadığım için kendisine yazarak soracağım ama- bir nevi birlikte çalışma teklifi yaptığını görüyorum.

Uzun süredir her konuda defaatle yaşadığım şey bu aslında ama hala adını koymuyorum. Deyip duruyorlar ya "evrenden iste, sana gelir" vs. diye; ben bunu sürekli deneyimliyor olsam da herkes için genellenebilir bir durum mu bu, yoksa bir çeşit tesadüfler mi rol oynuyor, veya mesela çok şanslı falan mıyım bilmiyorum, emin olamıyorum. Ama yani 12 saatte bu kadar gelişmenin olması da başka ne şekilde açıklanabilir ki...

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bildiğin -ya da bilmediğin- üzere 2012 Temmuz'undan bu yana, bilerek ve isteyerek çalışmıyorum. Yani klasik anlamda "çalışmak"tan bahsediyorum tabii. Zira aslında hiç olmadığım kadar üretim halindeyim, ayrıca -yeri gelmişken- son derece keyifli ve afiyetteyim. Bu üretim sürecinde ortaya çıkan şeylerin çoğu bugünün piyasasında "para eden" şeyler değil ama bu, onların kıymetini azaltmıyor, içim ferah. Kendim ve diğerleri için daha güzel bir yaşam düşü, bu konuya kafa ve kalp yorma, yazıp çizme, bi'takım uygulamalar yapma ve buna kendini adama ne zaman para etmiş ki... Yok yok, katiyen şikayetçi değilim bu durumdan, hatta bunun için ayrıca şükran doluyum. Cidden!

Hayatımı sürdürürken az miktarda da olsa (ayda birkaç yüz tl) paraya gereksinim duyuyorum ve yaptıklarım, bu parayı çoğu zaman "doğrudan" getirmiyor. Hep bi'takım dolambaçlı yollar... Neyse ki bu yolları da seviyorum. ((:

Diyeceğim o ki eğer yukarıdaki veya diğer bir yazım -veya belki de bir eylemim- bir yerlerine dokunduysa; seni mutlu ettiyse, düşündürdüyse, sana ilham verdiyse ve içinde benim için bir şeyler yapmak üzere harekete geçme isteği duymana yol açtıysa, bunun sonucunda da bana para veya başka bir armağan iletmek istersen: emreertegun@gmail.com adresinden bana ulaşır mısın?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazıyla ilgili yorum yapmak için...