Olan biteni, gündemi tekrar takip etmeye başladım şu sıralar. İlgisizliğimin ne kadar süreceğini merak ediyordum; bu kadarmış. Gerçi yine eskisi kadar da değilim, en azından şimdilik.
Yaşanan çok kötü olayların yıl dönümleri yaklaşıyor, Roboski gibi, Hrant'ın katli gibi. İçinden geçtiğimiz günlerde de Maraş olaylarının, Hayata Dönüş (!) operasyonunun dönümlerini yaşıyoruz. Bir sürü boktan şey olageldi bu ülkede. Nereye elini atsan katliam, haksızlık, cinayet, yerinden etme, haksız tutsak etme, adil yargılaMAma çıkıyor.
Bazen çok yılıyorum bütün bunlardan. Galiba bir süre uzaklaşma durumum da bundandı. Çoğunlukla da (son birkaç ay haricinde), tam da bu kadar pislik olup bittiği için, elimden geldiğince mücadelelerin içinde yer almak istiyorum. Meydanı boş bulsunlar istemiyorum; benim gibi düşünen insanlar bir kişi eksik kalsın istemiyorum.
Kendi içimi daha iyi görebiliyorken bunu kaybetmek de istemiyorum, öte yandan. Bu meselelerle o kadar dolup taşıyordu ki kafam, aktif olarak işe yarar çok şey yapmasam bile beni bloke ediyordu. Dengeyi kurmak lazım işte. Önemli bu; unutmamalı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yazıyla ilgili yorum yapmak için...